İnsanlığın varoluşundan itibaren birlikte yaşamın idame ettirilebileceği teşkilat, dernek, vakıf ve cemaat benzeri yapılanmalara ihtiyaç duyulmuştur. Fakat insanların bir araya geldiği ortamda sorunların da ortaya çıkacağı gerçeği yadsınamaz. Üstelik bu, Müslümanların sadece Allah rızası için bir araya geldiği bir birliktelikse şeytanın çok uğraşacağı bir oluşum, kurulmuş demektir. İşte şeytanın bu uğraşına karşılık, sosyal oluşumlar içinde ve dinine hizmet için çalışan Müslüman bir şahsiyetin dikkat çekmes

Dr. Ünzile girişgin bu kitabında kadın merkezli meseleleri çarpıcı bir biçimde dile getiriyor. Bir çalışan hanım olarak; toplumun çekirdeği olan ailenin ve ailede temel öge olan kadının hızla tükenişini irdeliyor. Bir hekim olarak; temelde insanı özelde kadını bedensel ve psikolojik yönleri ile ele alıp günümüz sorunlarını tanı, teşhis ve tedavi yolları ile ortaya koyarak tecrübeleri ile çözümlemeye çalışıyor. Bir hekim, bir anne, bir Müslüman kadın kalbinden çıkan samimi seslenişi soluksuz okuyacaksınız.

Eşimle tartıştık, 'Erkeksen beni boşarsın!' dedi. İki çocuğumuz var, eğitim seviyesi ve dini bilgisi ham; ne yapmalıyım ben bu söz üzerine? Erkeklik yap ve boşama. Zira eşin seni, erkeklik adına düşüklüğe çekmek istemiş. Seviyenizi yüksek tutun. Erkeklik gösterin, sabır gösterin, sebat gösterin ama tuzağa gelmeyin. O sözü o söylemedi, şeytan söyletti. Cevabınız şeytanın istediği gibi olursa sonuçta kimin mutlu olacağını bilmelisiniz. Çocuklarınıza acıdığınızdan değil erkek olduğunuzdan dolayı tuzağa düşmeyi

Kardeşlerim, niyetleri düzeltmeye yönelin. Amacımız Hakkın yanında istikamet olsun. Selef işte bununla yükseldi ve mutlu oldular. Bugün insanların içinde bulunduğu hallerden sakının. Bir ilim adamı örnekliğinde, modern zamanların üstün imkanlarına sahip ilim yolcularını hayrete düşürecek bir performansın sahibi olan İbnül Cevzi, bereket kavramını kendi şahsında temsil edebilen örnek şahsiyetlerdendir. Hayatının ileri yaşlarında kaleme aldığı Saydul Hatr isimli eserinden 130 başlığın tercüme edilmesi ile eld

KUDÜS VE GAZZE İŞGALİNİ DURDURMAYA YÖNELİK SİVİL HAREKET. Filistin'e yol açık konvoyunun deniz filosu amiral gemisi MAVİ MARMARA ve MAVİ MARMARA'nın yiğit gazileri. Onlar asrın en azgın, çirkin, zalim, hain, korkak saldırgan siyonist alçaklarına kadın, erkek, yaşlı, genç ve bebekler ile onurla karşı koydular. Akdenizin ortasında destanlaştılar. 9 şehit ile hareketlerini ve niyetlerini Gazzeye, Kudüs'e ve Rablerine ulaştırdılar. Bu mücadelenin destanını Nureddin Yıldız ve Asrın mücahidleri olan gazilerin

Yaşadığı dönemde Allaha davet sancağını yükseltenlerden biri olan ilim ve hizmet adamı Ekrem Doğanay Hoca Efendi, tam anlamıyla bir yıldızdı. Anadoluda doğmuş ve Kuranın hurufatından böle söz edilmesi zor bir zaman diliminde yaşamıştı. Fakirlik ve siyasi zulmün, müminleri sindirdiği bir zaman diliminde, bir memurluğa, basit bir geçim kaynağına koca koca şahsiyetlerin geçmişlerini feda ettiği günlerin dik duran, dik duracak nesiller yetiştiren istisna adamlarındandı. İnsan ve ilim adamı olarak bizimle berab

Zaman çok çabuk geçiyor. Bir bakmışsınız onlar büyümüşler. Bir bakmışsınız imtihan süresi dolmuş. Ve hesap vermek için Rabbimizin huzuruna durmuşuz. Yapmamız gerekirken yapmadıklarımızdan, Yapmamamız gerekirken yaptıklarımızıdan: Sevgiyle, şefkatle, sabırla büyüttüğümüz çocuklarımızdan sorulacağız. Onların Allaha iyi bir kul olabilmeleri için çabaladıysak eğer, Yapmamız gerekeni, elimizden geldiği, gücümüzün yettiği kadar Öğrenmeye ve uygulamaya çalışmışsak, Güzel bir mirasa bıraktıysak arkamızdan; Hesap de

ANNE BABAYA 50 NASİHAT; ebeveynin çocuklarıyla olan ilişkilerine, onlara yaklaşım tarzlarına, çocuklarının eğitimlerinde izlemeleri gereken yola, anne-babanın aile hayatında özen göstermeleri gereken hususlara dair ALLAH RASÜLÜ ALEYHİSSELAM'DAN yol gösterici tavsiyeler sunan bir çalışma BİZLER İÇİN MÜKEMMEL ÖRNEK OLAN HZ.PEYGAMBER ALEYHİSSELAM, BİREYİN YAŞADIĞI DÜNYADA KARŞILAŞMASI MUHTEMEL HER DURUM İÇİN BİR TAVIR GELİŞTİRMİŞ, HER PROBLEME DAİR UYGULANABİLİR ÇEŞİTLİ ÇÖZÜM YOLLARI SUNMUŞ, KİŞİNİN İYİ İLE K

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem efendimizin hadisleri, Kurandan sonra ikincikaynağımızdır. Bir Müslüman olarak Kuran ve Hadise bakarken, Allahın rızasınıbaşka türlü elde edemeyeceğimiz yegâne çaremiz olarak bakarız. İman etmek ne denli ciddi bir iş ise, kendisine iman edilen Peygambere ait bilgiler ve özellikle onun emirleri, yasakları da o denli ciddidir. Bu çalışmanın temel gayesi, hadis ezberlemeye yardımcı olmaktır. Hadis alimleri arasında şöhreti olan kırk hadis anlayışından yola çıkılarak ilk k

İnsanüstü olmadıkları, sonsuz bir ömür sürmedikleri ve servetler içinde yüzmedikleri halde, bizler gibi etten kemikten insan oldukları, topraktan gelip, su içtikleri halde onların gözleri bizim görmediklerimizi gördü, kulakları bizim duymadıklarımızı duydu. Pekçoğunun cesetleri de bugün ortada yok. AMA İNSANLIK ÜSTÜN GAYRETLERİNİN, BÜYÜK DÜŞÜNEN ANLAYIŞLARININ BEREKETİNİ ASIRLARDIR KULLANIYOR. Fudayl bin İyad, eşkiyalık yapan kötülerle birlikteydi. Âşık olduğu bir cariyenin evine sızarken yan odadan gelen i

Terk edilmiş bir dünyadan ahirete gitmek yerine, imar edilmiş bir dünyadan ahirete gitmeyi yeğlediler.Meydanlarda kılıç kuşanmakla, evde teheccüde kalkmak arasında, kulluk açısından fark görmediler. Çocuk doğurup büyütmekle yetinmeyip, nesil yetiştirme sevdasına düştüler. Allahın mülkünü, babalarından miras aldıkları köy ve kasabadan ibaret görmeyip, ibadet edebilecekleri her yeri vatanları görüp yollara düştüler. Hayatı, evlerinden ve iş yerlerinden oluşmuş görmeyip; ona insanlığı kuşatan bir anlayışla bak

Bugu?n, fabrika ayarlarıyla oynayan, fıtratına c?elme takan modern insanın tu?m dertlerine derman olacak yega?ne s?ey, ilahi? kurallara riayetleri ile kullukta zirve yapan insanların ayak izlerinde saklıdır. Onlar bu?yu?k bir ahla?k u?zere yas?amıs?, arkalarında imrenilesi imzalar bırakmışlardır. Hasretini çektiğimiz insanlık, o muhteşem ahlakta saklıdır. I s?te bu kitap, yas?adıg?ı c?ag?ın karanlıg?ını ahla?kının parıltılarıyla yırtmaya azmeden herkese, bilhassa genc?leredir. Ayrıca Prof. Dr. Mehmet Yas?a

Bunun için Müslüman, hadis kelimesini imanın gereği olarak dinler, 'hadismiş' demez, Resulullah'a hicret etmek gibi bir şey'der. Medine'ye gidemeden yüreği medineleşmiş Müslüman bu Müslümandır. Ona o zaman her yer Medine olur. TıpkıResulullah'ı görmediği halde Resulullah'ın onu görmek istediği bir adam olmaya hak kazanan Üveysi'l Karni'de olduğu gibi. Bu sebeple kardeşlerim, sünnet demek, Resullulah'ın hadisi demek, bizim için şu fani dünyaya baktığımız pencere demektir. Ebubekir'in mağarada gördüğünü görme

Medine Raporu. Bizim için medine demek, toprağı demek değildir. Medinenin mübarek oluşu, jeolojik veya coğrafik yönlerden ziyade, yesribi Medine yapan zihniyeti temsil etmesidir.

Ömürlerinden fazla yaşayıp, ecelleriyle ölmeyen insanların bilinmesi, hayatını israf edenler için önemli bir ders malzemesidir.Bin bir çileyle yaşadıkları halde kalıcı izler bırakarak dünyamızdan giden mümin insanları tanımamız, nimetler ve imkânlar içinde yüzerken kalıcı bir ismin sahibi olmadan yaşıyor olmamız üzerinde düşünmemize sebep olacaktır.İşi vaktinden çok yaşayanlarda ibretler var.

1. KİTAP: HEDEFİMİZ CENNET: Mü’min; cenneti için çalışan, Rabbinin huzurunda mahcup olmamak için gayret eden, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin sünnetine uygun bir hayat için emek veren kimsedir. Kur’an’ımız, cenneti hak etmek için 'seviye kazanmış mü’min kıvamında' ölmeyi en yüce hedef olarak göstermektedir. Allah’ın razı olduğu kullar, Kur’an-ı Kerim’in gösterdiği bu yüksek hedefe ulaşanlardır. Cennet, Allah’ın lütfudur; mü’min o lütfa ermek için çalışan kuldur. Dünyada iflah olan da ahirette mesut